“Mevcutlu” rüzgar karanlığında camları soğuk buğu yağmura çarpa çarpa beyazıt tramvayı içinde kirli sarı ‘mevcutlu’nun bulunduğu tüyleri diken diken bırakmış yaşamayı en büyük korkusu anlaşılırsa korktuğu öğrenemedi gitti soğukkanlı olmayı […]
Kategori: Attila İlhan
Sana Ne Yaptılar – Attila İlhan
Sana Ne Yaptılar o sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi bir bıçağın ağzında yürür gibiydin demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında gözlerinde karanlığı dar hücrelerin seni görür görmez özgürlüğümden utandım söyle […]
Bela Çiçeği – Attila İlhan
Bela Çiçeği alsancak garı’na devrildiler gece garın saati bela çiçeği hiçbir şeyin farkında değildiler kalleş bir titreme aldı erkeği elleri yırtılmıştı kelepçeliydiler çantasını karısı taşıyordu hiç kimse tanımıyordu kimdiler gece […]
Büyük Leyla – Attila İlhan
Büyük Leyla kaç kere söyledim büyük leyla’nın prenses olmadığını fahişeliğini zaten ışıkları da yanmıyor en kötü yerinde bir karanlığın anlatır durur gençliğini hanidir ölümünü yaşıyor halbuki onun ilk zamanları balon […]
Cinayet Saati – Attila İlhan
Cinayet Saati haliç’te bir vapuru vurdular dört kişi demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu dört bıçak çekip vurdular dört kişi yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu deli cafer ismail tayfur ve şaşı […]
Fabrika Durağı – Attila İlhan
Fabrika Durağı dün akşam bütün yüzünle bana doğru eğilmiştin gözlerin hüzünle doluydu güya beraberdik öptüm ki sen değilmişsin büyük yalnızlığımmış yalnızlığımı emziren korkunç karanlığımmış dün akşam yeniden ıhlamurlar boyunca gittim […]
Üçüncü Şahsın Şiiri – Attila İlhan
Üçüncü Şahsın Şiiri Gözlerin gözlerime değince Felaketim olurdu, ağlardım Beni sevmiyordun, bilirdim Bir sevdiğin vardı, duyardım Çöp gibi bir oğlan ipince Hayırsızın biriydi fikrimce Ne vakit karşımda görsem Öldüreceğimden korkardım […]
Grev Oylaması – Attila İlhan
yıldız alacasında çoktular çok basıyorlardı yere saklı gülüşmeleriyle utangaç birer çocuktular omuzları dalga dalgaydı sığmıyordu hiçbir yere ağır çekiyorlardı yumruklarıyla korkunçtular durmuştu duracaktı transmisyon kayışları fabrikanın dinamolar şafakta son ampullerini […]
Ben Sana Mecburum – Attila İlhan
Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum. Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun. Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur Tutsak […]
Böyle Bir Sevmek – Attila İlhan
ne kadınlar sevdim zaten yoktular yağmur giyerlerdi sonbaharla bir azıcık okşasam sanki çocuktular bıraksam korkudan gözleri sislenir ne kadınlar sevdim zaten yoktular böyle bir sevmek görülmemiştir hayır sanmayın ki beni […]
Kızların Gözleri – Attila İlhan
Kızların Gözleri – Attila İlhan Bir karıştıran var kızların gözlerini Yıldız alacasından leylak moruna Bazılarına sırmalı bir ateş üfleniyor İçisıra kor yongası kıvılcımlar Bir karıştıran var kızların gözlerini Dumanlı bir […]
Eskiden – Attila İlhan
Eskiden Eskiden çamlar vardı/şimdi ne oldular Gece gündüz gökyüzünü değiştiren Uğultularıyla gönlümüzü zenginleştiren Dalgın ağaçlardı gururlu ve kibar Eskiden puhu kuşları gizemli bahçelerde Vahim yanılmaların ürpertici çığlıkları Birden yoğunlaştırırdı yalnızlıkları […]