Bize Göre Beşyüz itten kaçan kurda Kurt diyenler halt eylemiş Şehit verilmeyen yurda Yurt diyenler halteylemiş Birlik ister bizden olan Kör olsun milleti bölen Siyasette yalan, dolan Şart diyenler halteylemiş […]
Etiket: Abdurrahim Karakoç şiirleri
Hasan’a Mektup – Abdurrahim Karakoç
Hasan’a Mektup Çok oku, çok düşün, çok şeyler anla, Aha bu mektubu alınca Hasan. Manalar iplikten incedir amma, Kelimeler biraz kalınca Hasan. Gene ağzımızı açmıyor bıçak, Huzur size ömür….. Dert […]
Hakim Beğ – Abdurrahim Karakoç
Hakim Beğ Gene tehir etme üç ay öteye, Bu dava dedemden kaldı hâkim beğ. Otuz yıl da babam düştü ardına; Siz sağ olun, o da öldü hâkim beğ. Kırk yıl […]
Bir Daha – Abdurrahim Karakoç
Bir Daha tevazu severdi, kaynatıp taşırdılar girdi hırs ambarına, çıkamadı bir daha…. haramla yağladılar, kibirle pişirdiler bulanık gölettiler, akamadı bir daha…. yakın arkadaşları çöplük yaptı beynini doldurdular ve sonra dökemedi […]
Anadolu Gezisi – Abdurrahim Karakoç
Anadolu Gezisi -1- Ter kokuyordu Çukurova tarlaları Irgat Türküleri duyuluyordu uzaktan Ekin biçiyordu yalınayak köy kızları Elleri kabarıyordu oraktan. Gökbelen dağlarına yağmur yağıyordu; Yetimler mahallesinde bir çocuk ağlıyordu -2- Kan […]
Vasiyet – Abdurrahim Karakoç
Vasiyet İmansız askerin,korkak paşanın Bir boyuna bir de enine tükür. Kaçarken vurulup yere düşenin Bir leşine bir de kanına tükür. Ölürsen de hak yedirme, hak yeme; Aka kara,karaya da ak […]
Sesli Düşünce – Abdurrahim Karakoç
Sesli Düşünce Çile tezgahında sabır dokurum Issız bir zindanın dar hücresinde Yalnızlığı, karanlığı okurum Hergün, vücudumun her hücresinde Önce deprem olur ve sonra tufan Beynimde geçmişin muhasebesi… Derken katılaşır, buz […]
Cevapsız Kalan Sualler – Abdurrahim Karakoç
Cevapsız Kalan Sualler Yürü: duvar beton, otur yer beton Tavana bakarsın “bakma der” beton – Yağmur kokan toprakların nerede? Ne çiçekler açar, ne kuşlar öter Yolların on adım ötede biter […]
Girdapta Bir Can – Abdurrahim Karakoç
Girdapta Bir Can Yadelden yanıma çağırdım seni Gelmek istiyorsun, bırakmıyorlar. Rüyada mektupta, albümde beni Bulmak istiyorsun, bırakmıyorlar. Umutlar hayaldir, acılar gerçek Çileye mahkumsun, kim ne bilecek Ya bir kuru selam, […]
Geleceğim – Abdurrahim Karakoç
Geleceğim Yıllar yirmi olsa da, otuz olsa da Yollar kar, çamur olsa da, buz olsa da Bedenim yorgun aç ve susuz olsa da Bir gün yalınayak, terli gömlekle – Gelirim, […]
Merakım ve Talebim – Abdurrahim Karakoç
Merakım ve Talebim “Aç” ile “Tok”ları anlatın bugün “Az” ile “Çok”ları anlatın bugün Ne geldi, ne gitti dünden bugüne “Var” ile “Yok”ları anlatın bugün. Silahı, sopayı, tokmağı değil Ateşi, suyu […]
Kahvaltı Seyahati – Abdurrahim Karakoç
Kahvaltı Seyahati Bu sabah, nedense vakti yemekte Yeltsin denen rezil aklıma düştü. Ebrehe, ardından mükerrem Mekke Yüzlerce siyah fil aklıma düştü. Hatırıma Çeçenistan oturdu. Kış dağıldı, bir gülistan oturdu. Şeyh […]
Gerdanlık – Abdurrahim Karakoç
Gerdanlık En çağdaş demagog yeter-sus artık Mavradan – tıraştan bıktık-usandık Virane baykuşu yaşın kaç senin Bin yaşasan gözün-gönlün aç senin Kızarma bilmiyor, yüzün kösele Senden kurtulmamız müşkül mesele Korkaklık, döneklik, […]
Umumi Ahvali Beyanımdır – Abdurrahim Karakoç
Sen şimdi çok uzaklardasın… Aklın, fikrin, umudun belde-i muazzama üzerinde dolaşıp duruyor. Oralara kadar ulaşan yarım yamalak, kırık-dökük ve yalan takviyeli haberlere doymuyorsun. Benden haber beklediğini biliyorum. Yazmasam gücenirsin. Yazsam […]
Sicil Örneği – Abdurrahim Karakoç
Cifeye konar da çiçeğe konmaz; Arısı başkadır bizdeki solun. Tükürsen kızarmaz, kessen kanmaz; Derisi başkadır bizdeki solun. İşbirlikçi baş’lar döner, dolaşır; Yoldaşlık İsveç’ten, Çin’e ulaşır. Uluk sovak gibi kokar, bulaşır; […]
Can Kurban – Abdurrahim Karakoç
Bizim kapı dost kapısı Girene canımız kurban Selam: muhabbet tapusu Verene canımız kurban. Nefisten soyunduk tül tül Gitti beden, kaldı gönül Özümüz bağ, sözümüz gül Derene canımız kurban. Uzadıkça hasret […]
Bebeğe Çağrı – Abdurrahim Karakoç
Soyguncu soysun da, vurguncu vursun Sen ana karnında boşa uyursun Doksan günde çık gel, dokuz ay dursun Doğmaya gayret et, doğmaya bebek Sonra geç kalırsın yağmaya bebek. Üçkağıtçı düzen geçip […]
Emanet Halkaları – Abdurrahim Karakoç
Şu sıra yağcılık rağbete bindi Ülkü yalakaya, yağa emanet. Dağdaki haydutlar şehre indi Yüzbin yiğit bir korkağa emanet. Ecevit köpürdü, Mesut fal açtı Baykal dede gerginliğe yol açtı Kışlalarda çiçek […]
Askere Mektup – Abdurrahim Karakoç
Sen Namazdağı’nda nöbettesin yüzbaşım İte-uğursuza Satılmışa karşı. Direniyorsun bir çınar misali Rüzgara kışa karşı İçe ve dışa karşı… Bugün Bayram sabahıdır yüzbaşım Günlerden 9 Şubat Keser dağların dondurucu ayazı Ya […]
Ben – Abdurrahim Karakoç
Ben: Karlı dağların deli rüzgarı.. Ben: Tozlu yolların demirbaşıyım. Ben: Suyu kurumuş sevgi pınarı.. Ben: Toprak bekçisi, mezar taşıyım. Ben: Hep yıllar yılı kanayan çıban.. Ben: Fikir sürüsün yitiren çoban. […]